Geri

Çevirmenlik ve İletişim Becerileri İlişkisi

Çevirmenlik ve İletişim Becerileri İlişkisi

 

İletişim becerilerinin öneminin altı çoğunlukla yalnızca sözlü çevirmenler için çiziliyor. Ama yazılı çeviri yapan çevirmenlerin de iletişim becerileri üzerinde en az sözlü çevirmenler kadar çalışmaları gerekiyor. 

 

Neden mi?

 

Çünkü yazılı dil de bir iletişim şeklidir. Bizler, yazılı dildeki iletişimlere aracılık ediyoruz; ve kendi iletişimlerinde çatışmalar yaşayan kişilerin başkalarının iletişimlerine aracılık etmesi beraberinde hep sorunlarla gelecektir.

 

Örneğin; bir kitap, yazarın okuyucularıyla kurduğu iletişimdir. Bir reklam metni, markanın hedef kitlesiyle kurduğu iletişimdir. Bir oyun, yaratıcısının oyun severlerle kurduğu iletişimdir. Biz yazılı çeviri yaparken tüm bu iletişimlerdeki mesajların doğru, eksiksiz, etkin ve amacına uygun şekilde aktarılmasına aracılık ederiz.

 

Peki ne yapmalıyız?

 

Öncelikle, kendimizle olan iletişimimizi güçlendirmeliyiz. Kendi iç sesini sürekli eleştiren, yargılayan, küçümseyen bir çevirmen; dışarıya da aynı enerjiyi yansıtır. Bu nedenle öz şefkat, mesleki yolculuğun en temel yapı taşıdır. Hataları öğrenme fırsatı olarak görebilmek, kendini geliştirmeye açık olmak çok önemlidir.

 

İkinci olarak, meslektaşlarımızla iletişimimizi bilinçli kurmalıyız. Çeviri çoğunlukla bireysel bir iş gibi görünse de aslında bir ekip çalışmasıdır. Editörler, proje yöneticileri, müşteriler ve diğer çevirmenlerle kurduğumuz iletişim, mesleki başarımızı doğrudan etkiler. Ne kadar açık, net ve çözüm odaklı iletişim kurarsak o kadar güçlü ilişkiler inşa ederiz.

 

Üçüncü adım, müşterilerle iletişimimizi profesyonel temelde inşa etmektir. Karşımızdaki kişi çoğu zaman çeviri sürecini bilmez. İhtiyacını anlamak, beklentisini doğru analiz etmek, doğru sorular sormak ve süreç boyunca şeffaf olmak, güven tabanlı bir iletişim inşa eder. Net olmayan brief’leri nazikçe sorgulamak, eksik kalan bilgileri üslubunca talep etmek hem çevirinin kalitesini hem de müşteri memnuniyetini artırır.

 

Son olarak, okuyucuyla kurulan dolaylı iletişimi fark etmek gerekir. Bizim cümlelerimiz aracılığıyla bir yazar, bir marka ya da bir kurum kendi hedef kitlesine sesleniyor. Burada dilin inceliklerini gözetmek, kültürel kodları anlamak ve gerektiğinde yaratıcı çözümler bulmak bizi bir adım ileriye taşıyacaktır.

 

Bonus: Doğru iletişim kurabilmek için en önemli şey çok okumaktır. Okumaktan kastım sadece mesleki gelişim kitapları değil. Roman, şiir, makale… Yeter ki okuyun. Okudukça hem kelime dağarcığınız geliştiği için kendinizi daha rahat ifade eder hale gelecek hem de farklı bakış açılarını sıklıkla görerek empati becerinizi geliştirebileceksiniz.

 

Cansu Franko

Yorum Ekle

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir