Geri

Bir Çevirmen Olarak Dijital Görünürlük ve Çeviride Kişisel Marka

  • Bir Çevirmen Olarak Dijital Görünürlük ve Çeviride Kişisel Marka

    İyi bir çevirmen olmak en yüksek kalitede çeviri yapıp teslim zamanlarına saati saatine uymakla bitmez. Çevirmenin kendinden bir marka yaratıp dijital dünyada görünür olması da en az yapılan çeviri kadar önemlidir. Gelişen ve yaygınlaşan dijital platformlar sayesinde artık bir çevirmenin kendini ve çalışmalarını tanıtması artık çok daha kolay olsa da günümüzdeki yoğun içerik sirkülasyonu arasında öne çıkabilmek planlı bir yaklaşım ve güçlü bir kişisel marka gerektiriyor. Bu yüzden ben de bu yazımda da çevirmenlerin dijital görünürlüğünün önemine ve etkili bir kişisel marka oluşturmanın temel adımlarına değineceğim.

    Dijital görünürlük ve kişisel marka, çevirmenlerin sadece bol bol iş bulabilmesini değil, aynı zamanda sektörde sağlam bir yer edinip adını duyurulabilmesini de sağlar. Bir çevirmen olarak çalışmalarınızı çevrimiçi olarak sergilemek, potansiyel müşteri ve iş fırsatlarına ulaşmanın en etkili yollarından biridir. Aynı zamanda temiz ve profesyonel bir çevrimiçi profil, müşteride güven yaratır ve sizi öne çıkarır. Çeviri sektöründe rekabetin oldukça yoğun olduğu düşünüldüğünde her çevirmenin diğer çevirmenlerden sıyrılmak için elinden geleni yapması gerekir. Sosyal medyada aktif olmak ya da bir portföy web sitesi hazırlamakla yalnızca yaptığınız işleri göstermekle kalmaz, aynı zamanda güvenilir ve işine özenle yaklaşan bir iş ortağı olduğunuzu da göstermiş olursunuz. Bunun yanında bir çevirmenin kişisel markası, kendini sektöre tanıttığı bir kimliktir. Dil çiftleriniz, uzmanlık alanlarınız ve çalışma prensipleriniz bu markanın temel unsurlarıdır. Güçlü bir kişisel marka, potansiyel müşterilerin sizi kolayca tanımasını ve ne tür hizmetler sunduğunuzu net bir şekilde anlamasını sağlar. Bu da yine müşterinin gözünde işinizi ciddiye aldığınızı gösteren bir kanıttır.

    Peki bir çevirmen kişisel markasını nasıl yaratır ve dijital görünürlüğünü nasıl artırabilir? LinkedIn, ProZ, Upwork ve Translators Cafe gibi platformlarda aktif bir profil oluşturmak, dil çiftleri, uzmanlık alanları ve örnek projelerle potansiyel müşterilerin sizi fark etmesini sağlar. Fakat elbette bu platformlarda profil oluşturup işlerin üstünüze yağmasını beklemek gerçekçi bir senaryo değil. Bu platformlarda müşterinin size gelmesi de sık rastlanan bir durum olsa da asıl yapılması gereken şey bol bol müşterilere ve iş ilanlarına sizin gitmenizdir. Elbette internette gördüğümüz hiçbir şeye hemen inanmadığımız gibi iş alacağımız müşterileri de önden araştırıp dolandırılmadığımızdan emin olmak gerekir. Bunun iyi bir yolu şirket/müşteri hakkında forum yazıları okumaktır. Ekşi sözlük, Glassdoor ve Reddit bu araştırma için faydalı platformlar olabilir. Bunların yanında kişisel bir web sitesi ve/veya portfolyo oluşturursanız hizmetlerinizi, geçmiş deneyimlerinizi ve iletişim bilgilerinizi düzenli ve temiz bir biçimde müşterilerinize sunabilirsiniz. Gittikçe popülerleşen bir diğer taktik ise sosyal medyada (LinkedIn, Instagram, Twitter) stratejik paylaşımlar yapmak, blog yazmak ya da sektörle ilgili webinar ve podcastlere katılmak olabilir. Bu şekilde hem uzmanlığınızı gösterebilir hem de daha geniş bir kitleye ulaşabilirsiniz. Düzenli ve planlı bir çevrimiçi varlık, çevirmen olarak güvenilirliğinizi artırır ve sektörde fark edilmenizi kolaylaştırır. Böylece dijital görünürlüğünüz, kişisel markanızı güçlendiren ve iş fırsatlarını artıran önemli bir araç haline gelir.

    Çevirmenlerin dijital kimlikleri ile iş fırsatlarını arttırmak için birçok güzel taktiği varken sık sık yaptıkları hatalar da vardır aslında. Bunlardan belki de en başta geleni çevrimiçi platformlarda her yerde aynı şekilde görünmek ve farklı kanallara özgü farklı stratejiler geliştirmemektir. Örneğin LinkedIn’de daha profesyonel ve sektöre yönelik içerikler paylaşılırken, Instagram veya Twitter’da daha serbest, daha görsel ve etkileşim odaklı içerikler öne çıkar. Her platformun kendi kullanıcı kitlesi ve iletişim tarzı olduğundan, tek tip bir yaklaşım etkileşimi azaltabilir. Ayrıca, profesyonellikten uzak paylaşımlar yapmak da çevirmenin imajını zedeleyebilir. Bunlara örnek olarak çok sert kişisel görüşler paylaşmak, diğer insanlarla gereksiz polemiklere girmek, uygunsuz dil kullanımı gibi davranışlar verilebilir. Çevirmenlerin yaptığı bir diğer yaygın hata ise net bir marka kimliği oluşturmadan içerik üretmeye çalışmaktır. Bu durumda hedef kitlenin sizi tanıması, hangi alanlarda uzman olduğunuzu anlaması ve sizinle iletişime geçmeye kararı vermesi zorlaşır. Bu nedenle, çevrimiçi görünürlük çabalarında planlı ve tutarlı bir strateji izlemek, paylaşımların profesyonel ve marka kimliğine uygun olması büyük önem taşır.

    Sonuç olarak, dijital dünyada görünür olmak artık bir seçenek değil, çevirmenler için zorunluluk haline gelmiştir. Doğru stratejilerle dijital varlığını güçlendirip kendilerine sağlam bir marka yaratan çevirmenler, günümüzdeki çevirmenler deryasından sıyrılarak hem daha fazla yeni iş fırsatı elde eder hem de profesyonel imajlarını pekiştirerek sektörde rekabet avantajına sahip olurlar.

    Doğa Deren Aydın

    Referans:

Yorum Ekle

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir